Connor adında bir yerliyi kontrol ettiğimiz bu oyunda İngiltere'nin Kuzey Amerika kıtasında oluşturduğu 13 koloninin bir zaman sonra imparatorluğa karşı baş kaldırışını ve ardından gerçekleşen Özgürlük Savaşı dönemini yaşarken bir yandan da Tapınakçılar'a karşı savaşımızı sürdürmeye çalışıyoruz.
Özgürlük kavramının ve köleliklten kurtulma mücadelesinin yoğun olrak yaşandığı Assassin's Creed 3'te hem görsel hem de oynanış olarak da epey bir yenilik söz konusu.
Bunların en başında oyunda kullandığımız silahlar geliyor. Gizli bıçağımız ve yayımızın yanında, ipli dartımız, bombalarımız ve zehirli oklarımız da mevcut. Fakat silahlardaki en büyük gelişme, ateşli silahların daha aktif olarak kullanılması.
Çakmak taşından yapılma tabancalar ve ilk zaman tüfeklerinin bol bol karşımıza çıktığı oyun doğal olarak savaşlarda da taktiğimizi değiştiren bir etken. Bunun yanında yakın dövüşlerde karşımıza çıkan dövüş animasyonları da oyunda harikalar yaratan bir unsur olmuş.
Connor ile yaşadığımız yeni maceradaki farklılıklar dövüş sistemi ile sınırlı değil. Bildiğiniz gibi Assassin's Creed'in en büyük özelliklerinden olan çevre unsurlarını kullanma mekanizması da üçüncü oyunla birlikte daha da arttırılmış. Artık şehrideki binaların yanında ormanlık arazideki ağaçlara da tırmanabiliyoruz.
Benzer bir arazide doğan ve büyüyen Connor'ın bu hareketleri o kadar akıcı ve doğal gözüküyor ki bazen ağaç dallarında gezinmek, çatılarda gezinmekten daha kolay geliyor.
Farklı görev türleri ile karşımıza çıkan AC3'te artık sadece düşmanı öldür tarzında görevler yok. Bunun yanında dedktiflik yaptığımız, kovalacaların bulunduğu oldukça farklı ana ve yan görevler de mevcut. Görevlerin haricinde ise bir açık dünya mantığı ile hazırlanan oyunda yapılacak tonlarca şey var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder